19 Mayıs 2009 Salı

10.SINIF TARİH 2 SINAVI SORULARI

1. Kırım’ın Rusya’ya katılmasını anlatınız.
2. I.Mahmut devri ıslahatlarını yazınız.
3. İtfaiye teşkilatı ilk kez ne zaman kullanıldı?
4. Nizam-ı Cedit ordusu hangi olayla son bulmuştur?
5. 17. yüzyıl ıslahatlarının özellikleri hakkında bilgi veriniz.
6. Edirne olayı nedir?
7.
a)Pasarofça antlaşması
b)Nasuh Paşa antlaşması
c)Kırım’ın bağımsızlığını kazanması
d)Çeşme’de Osmanlı donanmasının yakılması
Yukarıdaki olayların oluş tarihlerini yazınız.

8. Zamanında içkiyi yasaklayan ve kahveleri kapatan padişah kimdir?

9. Karlofça antlaşması hangi padişah döneminde imzalanmıştır?

10. Reform hareketleri en çok hangi hristiyan mezhebini olumsuz etkilemiştir?

13 Mayıs 2009 Çarşamba

10 sınıf tarih soruları

ADI SOYADI:

1. Osmanlı Devleti'nin Fransızlara 1740 Kapitülasyonları olarak bilinen ayrıcalıkları tanımasının nedeni nedir?
2. Osmanlı Fransa ilişkileri ilk kez hangi olayla bozulmuştur?
3. I.Ahmet döneminde tahta geçme sisteminde meydana gelen değişiklik nedir?
4. II. Viyana Bozgunu'nun yarattığı kargaşa ortamından yararlanan Deli Petro, 1700 İstanbul Antlaşması ile Osmanlı Devleti'nden Azak Kalesi'ni almış ve Karadeniz'e inmiştir. Osmanlı Devleti bu duruma aşağıdaki hangi olayla son verip, Rusya'yı Karadeniz'den uzaklaştırmıştır?
5. Fransa’nın 1798 yılında Mısırı işgal etmesinin temel sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
6. Avrupa’da sürekli elçilikler ilk kez hangi dönemde başlamıştır?
7. Osmanlı Devleti Vasvar Antlaşmasını hangi devletle yapmıştır?
8. I.Abdülhamit devri ıslahatlarını yazınız.
9. 18.yüzyıl ıslahatlarının genel özelliklerini yazınız.
10.
a)Belgrad antlaşmaları
b)Patrona Halil İsyanı
c)Vaka-i Vakvakiye’nin meydana gelmesi
d)Kasr-ı şirin antlaşması
Yukarıdaki olayların oluş tarihlerini yazınız.

9 Mayıs 2009 Cumartesi

Cumhuriyet Dönemi çağdaşlaşma ve yenilikler

ÇAĞDAŞLAŞMA:
• Cumhıriyetin ilanı 29 ekim 1923
 Devlet rejiminin adı kondu.
 1921 anayasasında bazı değişiklikler yapıldı.(“Cumhuriyet” maddesi anayasaya girdi.)
 Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı seçildi.
• Hilafetin kaldırılması 3 mart 1924
• Tevhid-i Tedrisat Kanunu:3 mart 1924
• Genelkurmay başkanlığı kuruldu.3 mart 1924

1924 ANAYASASI:(20 Nisan 1924)
• İkinci anayasamızdır.
• MADDELERİ:
1. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
2. Devletin yönetim şekli CUMHURİYETTİR.
3. Devletin dini İSLAM,başkenti ANKARA,dili TÜRKÇE’dir.
4. Yasama,yürütme ve yargı meclis kontrolündedir.Meclis yürütme yetkisini hükümet vasıtasıyla kullanır,yargı ise bağımsız mahkemelerdedir.
5. Bütün türk vatandaşları kanun önünde eşittir.
• 1924 anayasası 27 mayıs 1960 yılına kadar yürürlükte kalmıştır.

BÜYÜK DEVLETLERİN OSMANLI POLİTİKALARI

İNGİLTERE POLİTİKASI:
 İngilizler 19.yy.’ın sonlarına kadar Osmanlı’nın toprak bütünlüğünden yana bir politika izlediler.Amacı:
1. Sömürgelerine giden en kısa yolun Osmanlı topraklarından geçmesi.
2. Osmanlı’nın hammadde ve Pazar olanaklarından yararlanması.
3. Rusya ve Fransa gibi devletlerin Osmanlı’ya hakim olmasını engellemek istemesi.
 Ancak İngiltere bu politikasından 1878 yılından sonra vazgeçmiştir.Bunda:
1. Osmanlı’nın Almanya’ya yaklaşması
2. İngiltere’nin Osmanlı’nın stratejik noktalarına göz dikmesi.
3. Osmanlı’nın iyice zayıflaması etkili olmuştur.
FRANSA’NIN POLİTİKASI:
 Kanuni döneminde başlayan dostluk .Fransa’nın mısır’ı işgaliyle bozuldu.
 Fransa daha sonraları Osmanlı topraklarını ele geçirmek istemiştir.Bu amaçla Cezayir ve Tunus’u işgal etmiştir.
İNGİLTERE VE FRANSA HAMMADDE VE PAZAR İHTİYAÇLARININ ARTMASI ÜZERİNE OSMANLI’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNDEN VAZGEÇMİŞ VE OSMANLI’NIN PARÇALANMASI FAALİYETLERİNE BİZZAT KATILMIŞTIR.
RUSYA’NIN POLİTİKALARI:
 Ruslar’ın amacı:
1. İstanbul’u ve boğazları ele geçirmek.
2. Sıcak denizlere ulaşmak.
 Bu amaçla Osmanlı ile savaşlar yapmış ve Osmanlı hakimiyetindeki hristiyanları kışkırtmıştır.

ALMANYA’NIN POLİTİKASI:
 Almanya,İngiltere’nin sömürgelerine giden yolları ele geçirmek ve ingiltere’nin Pazarlarına sahip olmak istiyordu.Bu amaçla Osmanlı’ya yaklaştı.
 İngiltere’nin politikaları Osmanlı’yı Almanya’ya yaklaştırdı.

DENGE POLİTİKASI:
Haklarını ve topraklarını dışarıdan gelen saldırılara karşı koruyamayan devletlerin başka devletlerin yardımıyla varlığını sürdürme politikasına denge politikası denir.
Osmanlı ilk kez 1798’de Fransa’nın Mısır’ı işgali sırasında bu politikayı kullanmıştır.

ŞARK MESELESİ VE VİYANA KONGRESİ

• ŞARK MESELESİ:
 İlk olarak VİYANA KONGRESİ’NDE kullanıldı.(1815)
 Temelde Avrupa-Türk ilişkileri yatar.Görünüşte Osmanlı hakimiyetindeki hristiyanları korumak ve savunmaktır.
 Gerçekte ise Osmanlı topraklarının büyük devletler arasında paylaşılmasıdır.
ŞARK MESELESİNDE BÜYÜK DEVLETLERİN AMAÇLARI:
1. Balkanlardaki hristiyan uluslarını Osmanlı’dan kurtarmak.
2. Türkler’i balkanlardan atmak.
3. İstanbul’u Türklerden almak.
4. Osmanlı Devleti’nin Asya topraklarındaki azınlıklarına ıslahat yapmasını sağlamak ve onların özerklik mümkünse bağımsızlık kazanmasını sağlamak.
5. Anadolu’dan Türkleri atmak.
VİYANA KONGRESİ(1815):
 Fransa’nın Watelao yenilgisinden sonra Avrupa’da bozulan sınırları ve siyasi dengeyi yeniden düzenlemek amacıyla toplanmıştır.
 Viyana kongresi’nde:
1. Büyük devletlerin istekleri doğrultusunda Avrupa sınırları yeniden çizildi.
2. Fransız ihtilali ile ortaya çıkan akımlar önemsenmemiş ve siyasi emeller göz önüne alınmıştır.
3. Şark meselesi ortaya atılmıştır.
 Viyana Kongresi’nden Navarin olayına kadar geçen döneme RESTORASYON DEVRİ denir.

4 Mayıs 2009 Pazartesi

LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI

LOZAN KONFERANSI:
 Anlaşma devletleri Lozan’ı Sevr’in görüşmesi olarak gördüğü için Lozan’a T.B.M.M.‘nin yanında İstanbul hükümetini de davet etmişlerdi.Ancak T.B.M.M. saltanatı kaldırarak Lozan’a tek güç olarak gitmiştir.
 İsmet Paşa Lozan’a baştemsilci olarak gönderildi.
 Lozan görüşmeleri iki dönemli olmuştur.İlk görüşmeler 20 kasım 1922’de başlamış ve 4 şubat 1923’te sona ermiştir.Önemli konularda uyum sağlanmaması görüşmelerin kesilmesine neden olmuştur.
 2. Görüşmeler 23 nisan 1923’te başlamış ve 24 temmuz 1923’te anlaşma ile sonuçlanmıştır.

ANTLAŞMA MADDELERİ:
1. Sınırlar:
 Suriye sınırı,20 ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara antlaşmasına göre belirlenmiştir.
 Irak sınırı,Musul-Kerkük sorunu yüzünden tam belirlenememiştir.İng-Türkiye arasındaki görüşmelere bırakılmıştır.
 Batı sınırı,Btı Trakya geri alınamamış,türk-yunan sınırı mudanya ateşkes anlaşmasındaki gibi Meriç nehri sınırı olmuştur.Yunan KARAAĞAÇ’I SAVAŞ TAZMİNATI OLARAK VERMİŞTİR.Bozcaada ve imroz türkiye’de kalmış,Diğer ege adalar ise yunana ırakılmıştır.12 ada İtalya’ya bırakılmıştır.

2. Kapütilasyonlar:
Çözülmüştür.
3. Boğazlar:
 Boğazlar Türk başkan idaresinde luslararası bir komisyona devredilmiş.Boğazların her iki yakasında 20’şer km.’lik askersiz bölge belirlenmiş.
 Boğazlardan ticaret gemileri geçebilecek.Savaş gemilerine ise tonaj sınırlaması getirilmiştir.
 İstanbul’u işgal güçleri 1,5 ay içinde boşaltacak.
4. Borçlar:
 Duyun-u umumiye kaldırıldı.
 Osmanlı’dan ayrılan devletlere borçlardan hisse verildi.
 Borçların büyük kısmı yeni Türk devletine kaldı.
5. Ermeni sorunu:
 Sorun çözüldü.
6. Azınlıklar:
 Azınlıklara Türkler’e tanınan haklar tanındı.
 Ayrıcalıklar kaldırıldı.
 Rumlar ile Türkler arasında mübadele yapılacak.
7. Yabancı okullar:
 Türkiye’deki yabancı okullar Türk hükümetine bağlı olacak.
 Bu okulların öğretimini Türk hükümeti düzenleyecek.
8. Patrikhane:
 Yabancı kiliselerle ilişki kurmaması şartıyla Türkiye’de kalması kabul edildi.

SONUÇLARI:
1. Bu antlaşmayla itilaf devletleri Misak-ımilli ve yeni Türk devleti’ni kabul etti.
2. Askerşi zaferler bu antlaşma ile siyasi zafere dönüştü.
3. Bu antlaşmayla Türkiye açısından I.Dünya Savaşı sona erdi.

MUDANYA ATEŞKES ANTLAŞMASI

MUDANYA ATEŞKES ANTLAŞMASI(11 EKİM 1922)
 Batı Anadolu’nun yunanlılar’dan temizlenmesine karşın Doğu Trakya ve İstanbul halen işgal altındadır.Bu durum İngiltere ve Türkiye’yi savaş durumuna getirmiştir.Ancak:
1. Fransa ve İtalya’nın İngilter’yi yalnız bırakması.
2. İngiliz kamuoyunda savaş karşıtı bir durumun ortaya çıkması.
 Bu nedenler İngilizleri ateşkese sürüklemiştir.
 Görüşmelere TÜRKİYE,İNGİLTERE,FRANSA VE İTALYA katılmıştır.
 Yunanlılar görüşmelere katılmadı.Görüşmeler sırasında yunanı İngilizler temsil etti.
 11 ekim 1922 tarihinde MUDANYA ATEŞKES ANTLAŞMASI imzalandı.Buna göre:
1. Türk-Yunan kuvvetleri arasında savaş sona erecektir.
2. Yunanlılar Meriç. Nehrine kadar Doğu Traya’yı 15 gün içinde boşaltacaktır.
3. Doğu Trakya Türk jandarmasına teslim edilecektir.
4. İstanbul,boğazlar ve çevresi T.B.M.M. hükümetine bırakılacak.İtilaf devletleri barış antlaşmasına kadar bölgede kuvvet bulundurulacaktır.
5. Barış antlaşması yapılıncaya kadar Çanakkale ve İzmit yarımadasında belirlenen çizgiyi geçemeyecektir.

SONUÇLARI:
 Yeni Türk devleti I.Dünya savaşı’nda yenik devlet yerine eit devlet konumuna geldi.
 Batıda misak-ı milli sınırlarına ulaşıldı.
 Fransa’dan sonra İtalya ve İngiltere de yeni Türk Devleti’yle ateşkes imzalayarak yeni Türk devletini tanıdı.

29 Nisan 2009 Çarşamba

BÜYÜK TAARRUZ

BÜYÜK TAARRUZ(26 AĞUSTOS-18 EYLÜL 1922)
 Türkler’in saldırı savaşıdır.
 30 Ağustos tarihinde yunan ana kuvvetleri imha edildi.O günkü savaşı Mustafa Kemal bizzat yönetti.Bu yüzden bu savaşa Başkomutanlık Meydan Savaşı adı verildi.
 Bundan sonraki harekatlar düşmanı Anadolu’dan atmaya yöneliktir.18 eylülde yu
 nalılar Anadolu’dan tamamen atıldılar

SONUÇLARI:
1. Kurtuluş savaşı başarıya ulaşmıştır.
2. Anadolu’da yunan işgali sona ermiştir.
3. Kurtuluş savaşının askeri safhası sona ermiş,diplomatik safhası başlamıştır.

26 Nisan 2009 Pazar

OSMANLI'DA MİLLİYETÇİLİK AKIMLARI VE İSYANLAR

MİLLİYETÇİLİK AKIMLARI VE SORUNLAR:
A)SIRP İSYANI:
 Osmanlı Devleti’ne karşı ilk ayaklananlar SIRPLAR’dır.
 Ayaklanma nedenleri:
1. Sırp topraklarının savaş alanı haline gelmesi.
2. Bazı yeniçeri ileri gelenlerinin halka kötü davranması.
3. Milliyetçilik düşüncesi ve Rus kışkırtması.
 Sırplar 1804 yılında KARA YORGİ liderliğinde ayaklandılar ve Belgrad’ı ele geçirdiler.
 1812 Bükreş antlaşmasına Ruslar Sırplara özerklik maddesi koydurmuştu.Ancak Sırplar tam bağımsızlık istediler.Bunun üzerine Osmanlı Kara Yorgi üzerine kuvvet gönderdi ve ayaklanma bastırıldı.
 Ancak Sırplar yeniden ayaklandı.Osmanlı,Rusların müdahalesine yol açmamak için Sırplara bazı haklar tanıdı.
 1829 EDİRNE ANTLAŞMASIYLA SIRPLAR İÇTE BAĞIMSIZ ;DIŞTA OSMANLI’YA BAĞLI DURUMA GELDİ.
 1878 BERLİN ANTLAŞMASI İLE TAM BAĞIMSIZLIĞINA KAVUŞTU.
B)YUNAN İSYANI:
 Yunanlılar,Küçük Kaynarca antlaşmasıyla rus bayrağı takarak karadenizde ticaret yapma imkanı buldu.Böylece Rumlar kısa sürede zenginleştiler.
 18. Yy.’dan itibaren rum şair ve tarihçiler yunanistanın bağımsızlığını işlemeye başladılar.
 Rumlar,osmalıya karşı isyan için ETNİK-İ ETERYA cemiyetini kurdu.Cemiyetin amacı,BİZANS İMPARATORLU’NU YENİDEN KURMAKTI.
 Rumlar ilk isyanı 1820’de Eflak’ta başladı ancak bastırıldı.İkinci isyan 1821’de Mora’da çıkardı.Bu isyanları papazlar yönetti.Bu isyan 1827’de bastırılabildi.
 İsyanın bastırılmasıyla İng.,Fr. Ve Ruslar işe karışarak Osmanlı’dan yunan bağımsızlığını istediler.Ancak kabul edilmedi.
 Bunun üzerine bu üç devlet,YUNANİSTAN’IN ÖZERK BİR PRENSLİK OLMASI ve TÜRKLER’İN YUNANİSTAN’DAN ÇIKARILMASI konusunda anlaştı ve donanmalarını moraya gönderdi.
 NAVARİN’DEKİ Osmanlı ve mısır donanmalarını yaktılar(1827)
 Bunun üzerine osm. Ruslara savaş açtı.(1828)Ancak osm. Savaşı kaybetti..bunun sonucunda 1829 YILINDA EDİRNE ANTLAŞMASI imzalandı.Buna göre:
1. Yunan bağımsız olacak.
2. Sırbistan’a özerklik verilecek.
3. Rus ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçebilecek.
4. Osm. Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecek.
EDİRNE ANTLAŞMA KÜÇÜK KAYNARCA’DAN SONRAKİ EN AĞIR ANTLAŞMADIR.

C)BOĞAZLAR SORUNU:
 Osmanlı ile Rusya arasında imzalanan HÜNKAR İSKELESİ ANTLAŞMASI’nda geçen boğazlar maddesi boğazlar sorunun nedenidir.
 1841 ylılnda Hünkar iskelesi ant. Nın süresi doldu.Bu gelişmelerden sonra konu LONDRA KONFERANSI’NDA ele alındı.
 görüşmeye İNG,FR,RUSYA,AVUS.,PRUSYA VE OSM. Katıldı.
 Görüşmeler sonunda 1841 yılında LONDRA BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ imzalandı.Buna göre:
1. Boğazlar osm. Egemenliğinde olacak.
2. Barış zamanında boğazlar tüm savaş gemilerine kapalı olacak.

ÖNEMİ:
• Boğazlar,uluslar arası bir statü kazandı.
• Osm. Boğazlar üzerindeki egemenliğini kaybatti.
• Rusya elindeki avantajı kaybetti.

20 Nisan 2009 Pazartesi

T.C. İNKILAP TARİHİ SORULARI

1. Mustafa Kemal Niçin Samsun’a gönderilmiştir?
2. Mondros Ateşkes Antlaşmasının 24. Maddesinde itilaf devletleri neyi hedeflemiştir?
3. Milli Mücadeleye Zararlı olan Cemiyetleri Yazınız
4. I.Dünya savaşı sırasında Osmanlı ordularıyla savaşmadığı halde,Mondros Ateşkes anlaşmasından sonra Anadolu’da işgal hareketlerine başlayan devlet hangisidir?
5. Erzurum Kongresi’nin hangi maddesi ile Damad Ferit Paşa hükümeti kontrol altına alınmaya çalışılmıştır?
6. Erzurum Kongresi’ndeki “Kuva-ı Milliye’yi etken ve Milli İradeyi hakim kılmak esastır.” maddesindeki değerlendiriniz.
7. Soru:……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..?
Cemiyetlerle ilgili yukarıdaki sorunun doğru cevabı “B” şıkkı ise siz uygun bir soru yazınız.
A)Taşnak Cemiyeti
B) Kürt Teali Cemiyeti
C)TealiİslamCemiyeti D)Milli Kongre Cemiyeti
E)Wilson Prensipleri Cemiyeti
8.
Sivas Kongresi kararları incelendiğinde Erzurum Kongresindeki “ Doğu Anadolu” ibaresi “Yurdun tümü” şekline dönmüştür.
Bu değişim Sivas Kongresi’ne hangi özelliği katmıştır?
9. Kurtuluş Savaşında askeri mücadele aşağıdaki devletlerden hangilerine karşı yapılmamıştır?
10. Misak-ı Milli ile ortaya çıkan temel görüş aşağıdakilerden hangisidir?
HER SORU 10(ON) PUANDIR.SÜRE 1 DERS SAATİDİR. BAŞARILAR DİLERİM.

14 Nisan 2009 Salı

inkılap tarihi soruları

1.TBMM’ye karşı yürütülen ayaklanmalar içinde doğrudan İstanbul Hükümetinin yönettikleri hangileridir?
2.Mustafa Kemal’in Osmanlı ordusundaki son görevi nedir?
3.İtilaf Devletlerinin İstanbul’u resmen işgal sebebi nedir?
4.Erzurum Kongresinde kurulan Temsil heyeti’nin görevi ne zaman sona ermiştir.
5.“Ulusun bağımsızlığını yine ulusun azmi ve kararı kurtaracaktır” sözü ilk defa nerede söylenmiştir
6. I. TBMM’nin aldığı kararlara bakıldığı zaman yeni bir devletin kuruluşuna ait özellik taşır.ancak bu durum başlangıçta açıkça ifade edilmemiştir.
Neden bu durum önceleri açıklanmamıştır?
7.Mondros Ateşkes Anlaşması’nın 24. maddesinden kaynaklanan Ermeni tehlikesine karşı önlemler almak için kurulan cemiyet hangisidir?
Doğu Cephesi a)Sadece Kuvayı Milliye Cepheler ile savunulma
Batı Cephesi b) Hem Kuvayı Milliye hem düzenli ordu biçimlerini eşleştiriniz.
Güney Cephesi c)Sadece düzenli ordu

8.Doğru-Yanlış Soruları :
a) Misak-ı Milli’de (Milli Ant) kapitülasyonların her devlete verilmesi gerektiği belirtilmiştir.( )
b) Amasya Genelgesi Milli Mücadele’nin İstanbul hükümeti tarafından resmen tanındığını göstermektedir.( )
c) Milli kongre Cemiyeti basın –yayın yoluyla işgallere karşı çıkıyordu.( )
d)Türkiye’nin ilk anayasası 1921 Kanuni Esasi’dir.( )
9.Mustafa Kemal son Osmanlı Mebusan Meclisi’ne katılacak Anadolu milletvekillerine hangi isteklerde bulunmuştur?
10. Kuvay-ı Milliye nedir?
HER SORU 10(ON) PUANDIR.SÜRE 1 DERS SAATİDİR. BAŞARILAR DİLERİM.

13 Nisan 2009 Pazartesi

10.sınıf yazılı soruları

1. Kanuni döneminde Osmanlı’nın Fransızlar’a yardım ettiği savaş hangisidir?

2. Viyana ilk olarak hangi padişah döneminde kuşatıldı?


3. Feodalite nedir?


4. Coğrafi keşiflerin nedenlerinden 4 tanesini yazınız.



5. Rönesans ilk olarak nerede ortaya çıkmıştır?


6. Reform Osmanlı Devleti egemenliğindeki hristiyanları nasıl etkilemiştir?


7. Vaka-i Vakvakiye(çınar vakası) nedir?


8. İsyanlar sırasında şehit edilen ilk Osmanlı padişahı kimdir?

9. Osmanlı’nın batıda toprak kazandığı son antlaşma hangisidir?


10. 18.yy.’da Osmanlı’nın kendi içine döndüğü olay hangisidir?

8 Nisan 2009 Çarşamba

11 sınıf yazılı soruları

1. Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkmasıyla ve Milli Mücadele’yi başlatmasıyla beraber İtilaf devletlerinin Anadolu Hareketi’ne tutumu nasıl olmuştur?

2. Mustafa Kemal son Osmanlı Mebusan Meclisi’ne katılacak Anadolu milletvekillerine hangi isteklerde bulunmuştur?

3. Sivas Kongresi kararları incelendiğinde Erzurum Kongresindeki “ Doğu Anadolu” ibaresi “Yurdun tümü” şekline dönmüştür.
Bu değişim Sivas Kongresi’ne hangi özelliği katmıştır?

4. Doğru-Yanlış Soruları :
A)Amasya Genelgesi ile Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu.( )
B) Türkiye’nin ilk anayasası 1924 Anayasa’sıdır.( )
C)Havza Genelgesi’ni Rumlar yayımlamıştır.( )
D)Temsil heyeti Sivas kongresinde kuruldu( )

5. Mondros Ateşkes Anlaşması’nın 24. maddesinden kaynaklanan Ermeni tehlikesine karşı önlemler almak için kurulan cemiyet hangisidir?

6.
Temsil heyeti’nin görevi ne zaman sona ermiştir?

1. Havza Genelgesi,
2. Mondros Mütarekesi,
3. İzmir’in İşgali,
4. Amasya Görüşmeleri
Yukarıdaki olayları oluş sırasına göre sıralayınız.

7. Milli egemenlik fikri ilk defa üstü kapalı olarak ………………………. da geçer

8.Yaralı cemiyetlerden 4 tanesini yazınız.

9.İstanbul’un Resmen işgal edilmesine neden olan olay nedir?

10. Sevr antlaşmasını kısaca değerlendiriniz.

6 Nisan 2009 Pazartesi

10.SINIF TARİH YAZILILARI

ADI SOYADI:
1. Eyalet isyanlarının nedenlerinden 4 tanesini yazınız.
2. Osmanlı Devleti’nin batıda toprak kazandığı son antlaşma hangisidir?
3. IV.Murat Dönemi Osmanlı-İran ilişkilerini değerlendiriniz.
4. Duraklama döneminde uygulamaya konan tahta geçme sistemi hakkında bilgi veriniz.
5. Coğrafi keşiflerin sonuçlarından 3 tane yazınız?
6. Rönesans hareketi ilk olarak nerede ortaya çıkmıştır?
7. Osmanlı tarihinde ilk kez şartlı olarak sadr-ı azam olan Osmanlı devlet adamı kimdir?
8. II. Viyana kuşatması hangi padişah döneminde gerçekleşmiştir?
9. Osmanlı Devleti’nin batıda ilk kez toprak kaybına uğradığı antlaşma hangisidir?
10. Osmanlı’nın kendi içine döndüğü ve sanat,sosyal konularda birçok yenilik yaptığı döneme ne ad verilir?

HER SORU 10(ON) PUANDIR.SÜRE 1 SAATTİR.
BAŞARILAR DİLERİM

3 Nisan 2009 Cuma

BALTACI-KATHERİNA MESELESİ

Sayın okuyucularım bildiğiniz gibi 1711 yılında yapılan PRUT SAVAŞI sırasında Rus ordusu Osmanlı ordusu tarafından kuşatılmış,tam yok edilecek ve Rus tehlikesi başlamadan bitecek iken Petro’nun eşi Katherina elindeki mücevherleri de alarak Sadr-ı Azam Baltacı Mehmet Paşa’nın çadırına gelmiş ve ağlayarak,sızlayarak hatta cinselliğini de kullanarak O’nu barışa ikna etmiştir. denilmektedir.Böylece hem Osmanlı Devlet adamlarına da güzel bir isnatta bulunulmuş ve bir taşla iki kuş vurulmak istenmiştir.Ancak işin aslı bu değildir.O dönemde savaş sırasında bölgede bulunan Hem Türk hem de Rus tarihçilerin kaynaklarında böyle bir bilgiye rastlanmamaktadır.
Katherina’nın barışta rolünün büyük olduğu kesindir.Ruslar’ın elinde cephane azalınca Petro(Deli Petro),bir hamle ile Osmanlı ordusunu yarmayı hedeflemiştir.Ancak böyle bir girişimin intihar olacağını anlayan Çariçe Katherina orduda ne kadar mücevherat,altın,gümüş ve değerli eşya varsa hepsini toplatmıştır.Diğer taraftan da ruslar,Katherina’nın Avusturya hükümdarının kardeşi olduğu haberini yaymışlar ve demişler ki eğer kızkardeşinin başına birşey gelirse Avusturya hükümdarı Osmanlılar’la sulhü(barışı) bozacak.
Katherina’nın hazır ettiği para ve hediyeler başabakan Şafirov tarafından Sadr-ı Azam Baltacı Mehmet Paşa’ya gönderilir.Prut seferi dönüşünde Çar Petro,barışı nasıl elde ettiğini soran Danimarka elçisine,”SADR-I AZAM’I PARA VEREREK BARIŞA RAZI ETTİĞİNİ VE FECİ BİR FELAKETTEN KURTULDUKLARINI” söyler.
Görüldüğü gibi sayın okuyucularımız işin aslı uçkur davası değil,verilen ganimet gibi değerli eşyalardır.Ayrıca eğer bunun kabul olunmaması durumunda Avusturya ile ikinci bir savaşın çıkacağı meselesidir ki bu da Osmanlı için ayrıca önemli bir konudur.Maalesef tarihi tarihçilerin dışında da konuşanların olması bu tip konuların halka yanlış ve yanlı aktarılmasına neden olmaktadır.Özellikle Osmanlı düşmanlığı yapan bazı kişiler ve kuruluşlar için de bu tür konular su-i istimal edilecek konulardandır.Dolayısıyla bizler tarihimizi gerçek tarihçi kimliği olan ve kaynaklara dayanarak konuşan kişilerden dinlemeli ve öğrenmeliyiz.Bir konuyu araştırırken mutlaka o kitabın kaynakçasına bakmalıyız.Kaynakçası olmayan kitapların tarihi bir niteliği yoktur.
Kaynak:
Erhan AFYONCU
Akdes Nimet KURAT

1 Nisan 2009 Çarşamba

MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI(30 EKİM 1918)

MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI(30 EKİM 1918)

· Bu antlaşmanın imzalanmasında:
1. Bulgaristan’ın savaştan çekilmesiyle Osmanlı nın Almanya ve Avusturya ile bağlantısının kesilmesi.
2. Almanya nın savaştan yenik ayrılması.
3. Wilson ilkelerinin yenik devletlere ümit vermesi.
· Antlaşma Limni adasının Mondros limanında imzalandı.
· Antlaşmanın önemli maddeleri:
Çanakkale ve İstanbul boğazlrı tüm devletlere açılacak.
Anlaşma devletleri güvenliklerini tehdit altında gördükleri noktaları işgal edebilecektir.(7.Madde)Vilayet-i sitte de anlaşma devletleri bir karışılık çıktığında buraları işgal edebilecektir.
{ VİLAYET-İ SİTTE:
1. Erzurum
2. Van
3. Elazığ
4. Diyarbakır
5. Sivas
6. Bitlis
Bütün ulaşım ve haberleşme araçları anlaşma devletlerine teslim edilecek.
Ordu terhis edilecek.
Osmanlı elindeki tüm tutsaklar serbest bırakılacak.
Tüm demiryolları denetimi anlaşma devletlerine bırakılacak.

Bu antlaşma ile Osmanlı fiilen sona ermiştir.
M.Kemal antlaşma şartlarının ağırlığını bildiren bir mekyubu padişaha sunmuştur.


MONDROS ATEŞKESİ SONRASI İŞGALLER:
İlk işgal edilen yer MUSUL’dur.(3 kasım 1918)
İngilizler,Batum,urfa,Antep,Maraş,kars ı igal etmiş
Fransızlar,mersin,adana ve afyon u işgal etmiş.
İtalyanlar,Antalya,Konya,Muğla,Kuşadası,Fethiye ve Marmaris işgal etmiş.

31 Mart 2009 Salı

IV. MURAT

IV.MURAT DÖNEMİ:
· Yaşı küçük olduğu çin başta annesi KÖSEM SULTAN etkili oldu ancak yaşı ilerleyince devlet yönetimini ele aldı.
· Yeniçeri ve sipahi zorbalarının ortadan kaldırdı.
· Uyuşturucu madde kullanımını ve tütün kullanımını yasakladı.
· Kahvehaneler kapatıldı.
· İran seferine giderken Anadolu daki celali isanlarını bastırdı.
OSSMANLI-İRAN İLİŞKİLERİ:
· 1623’te iran şahının bağdat’ı ele geçirmesiyle Osm.-iran savaşları yeniden başladı.
· IV.Murat başarısızlıklar üzerine sefere çıktı.Erzurum üzerinden Kafkasya’ ya geçti ve REVAN KALESİ ALINDI(1635)
· Revan kalesi alındıktan sonra mevsimin kış olması üzerine geri dönüldü.
· Bunu fırsat bilen İran revan ı geri aldı.IV.Murat iran mselesinin sonuçlandırmak için tekrar harekete geçti.İranlılar revan ı almasına rağmen barış teklif etti ancak IV.Murat elçiyi Kbul etmedi ve sefere devam etti.Bağdat alındı(1638)
· İranın isteği üzerine KASR-I ŞİRİN ANTLAŞMASI yapıldı.Buna göre :
1. Azerbaycan ve revan iran a bırakıldı.
2. Bağdat ve Musul Osmanlı’ya kaldı.

ÖNEMİ:Bu antlaşma ile bugünkü İran-Türkiye sınırının büyük bölümü çizildi.

OSMANLI-LEHİSTAN İLİŞKİLERİ:
· Kazakların karadenizde tüğrk sahillerine saldırması ilişkileri bozdu.
· 1630 yılında özi beylerbeyinin Lehistan’la anlaşması üzerine bu ülkeye sefer yapılmadı.Ancak iki ülke arasındaki barış uzun sürmedi.Bunu üzerine Osmanlı Lehistan’a girdi.Leh elçisi İstanbul a geldi ancak anlaşma sağlanamadı.
· Bunun üzerine IV.Murat sefere karar verdi.İşin ciddiyetini nlayan lehler anlaşma teklif ettiler.Yapılan anlaşmaya göre:
1. Lehler kazakların saldırılarını engelleyecek.
2. Ticari ilişkiler özendirilecek.

NUTUK HAKKINDA BİR YAZI...

Nutuk’a önce adam gibi yayın gerek
DEVLET Bakanı Mehmet Aydın 7 Aralık’taki bütçe görüşmeleri sırasında TBMM’de söz almış ve herkesin Nutuk, Nutuk diye tutturmasına rağmen henüz nátıkının, yani Gazi Mustafa Kemal’in Nutuk’u hazırlarkenki psikolojisi üzerine çalışılmadığını söylemiş. Bakan Aydın bu amaçla yurt dışındaki üniversitelere öğrenci gönderip söylem analizi öğrenmesini sağlayacaklarını da sözlerine eklemiş. Sayın Aydın’ın affına sığınarak söylemeliyim, biz henüz Nutuk’u yayınlayabilmiş değiliz ki, psikolojik tahliline geçelim. ‘İrili ufaklı bunca Nutuk kitabı ortalıkta dolaşıp dururken nasıl olur da Nutuk henüz yayınlanmamıştır dersin’ diye kabaracaklara biraz sakin olmalarını tavsiye ederim. Çünkü konu ciddi. Peki nereden çıkarıyorum bunu? Vaktiyle Sami Nabi Özerdim çok uğraşırdı Nutuk metniyle. Sık sık vurguladığı şey, hala hatasız bir Nutuk’a kavuşamayışımızdı. Anlayacağınız, bugün piyasada olan Nutuk’ların hepsi şöyle ya da böyle hatalı. VE YASAKLANIYOR! NUTUK ilk yayınlandığı 1927 sonlarından itibaren Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi ideolojisini belirleyen en temel metin olarak zikredilmiş, kendisinden sık sık örnekler verilmiş ve adı Atatürk ve Cumhuriyet ile birlikte anılan ana kitap olarak kabul edilmiştir. Gelin görün ki, 80 yıl sonra bile bu temel metin hálá yanlışsız ve eksiksiz bir şekilde yayınlanabilmiş değil. Çünkü Nutuk talihsiz bir dönemde, yani harf devriminden bir yıl önce yayınlanmış, devrim yapılınca Nutuk da sakıncalı ve yasaklı bir kitap sayılmıştır. Ve Cumhuriyet nesli, Nutuk’u okuyabilmek bahtiyarlığına altı yıl sonra erebilmiştir. Ne yazık ki 1934’te yapılan Latin harfli ilk neşir, eskilerden yeni harflere aktarılırken yapılan yanlışlarla malul olarak çıkacaktır. İLK ÖZTÜRKÇE METİN 1963’TE 1960’LARA gelindiğinde Nutuk’un yeni neslin anlayabileceği sadelikte yayınlanması gündeme gelmiştir. Türk Dil Kurumu 1963’te bir heyet kurarak ilk defa Öztürkçeleştirilmiş metni yayımlamıştır. Bunu bugüne kadar onlarca Nutuk ve söylev yayını takip etmiştir. Ne var ki bu Nutuk veya söylevler 1927’deki Arap harfli neşri değil de hatalı olan 1934 neşrini esas aldığından yanlışlar devam etmiş ve ehliyetsiz sadeleştirmelerle iyice içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir. Sadece Nutuk’ta değil, söylev ve demeçlerde de hatalar sürmektedir. Nitekim 1925 yılında Konya’da yaptığı konuşmada Atatürk’ün ‘müessir sizsiniz’ (siz yaptınız) sözü, metinlere yanlışlıkla ‘müteessirsiniz’ şeklinde geçmiş ve söylev ve demeçlerde bu kelime ‘üzgünsünüz’ kılığına sokulmuştur!
Hatalar düzeltilsin Mesela Nutuk’un son cildinde yer alan 28 nolu belgede menviyet (amaçlar) kelimesi maneviyat olarak yazılmıştır. Belge 112’deki ‘dûnan’ (alçaklar) kelimesi ‘dendan’ (dişler) şeklinde geçmektedir. Belge 238’de Kázım Karabekir’in bir mektubu nakledilirken ‘o cahiller’ ifadesi geçmektedir ki, bu ifade yerine ve metnin akışına hiç mi hiç uymamaktadır. Doğrusu ‘mücahitler’dir. Trakya belgelerinde ise ‘metanetimi imha ve celadetimi iade edecek’ denilmektedir. Cümlenin gelişi göz önünde tutulduğunda burada ‘imha’ değil, ‘ihya’ kelimesi kullanılmış olmalıdır. Ester ve mekkári (katır ve at, deve gibi kiralık hayvan) kelimeleri, ‘usturumkári’ (artık ne demekse) yapılmıştır. Velhasıl Nutuk, Genelkurmay Harb Tarihi Dairesi’nde mevcut olduğunu bildiğimiz orijinal yazma nüshasıyla karşılaştırılarak hatasız olarak yeniden yayınlanmalıdır. Ayrıca bir zamanlar Ziraat Bankası kasalarında saklandığını bildiğimiz belgelerin orijinalleri yeniden okunmalı ve hatalar düzeltilmelidir. Dipnotlarla bazı olayların arka planlarının açıklanması ve metin içi bağlantıların kurulması da gerekmektedir ki, gelecek nesiller eli yüzü düzgün bir Nutuk metni okuyabilsin. 84 yıldır bu işin sağlıklı bir şekilde yapılmamış olmasına ne kadar hayıflansak azdır. Türkiye’nin kurucusunun temel kitabı tahrif ediliyor, kimseden çıt yok. Sonra da kalkmış, bilimsellikten, objektiflikten, aydınlanmadan bahsediyorlar. Bir defa aydınlanmanın ilk şartı, önündeki metni doğru dürüst okuyup anlamak, sonra da yeni nesillere adam gibi aktarmaktır. Varlığını Atatürk’e borçlu olan TDK hesap vermeli ATATÜRK’ÜN kendi eliyle kurduğu Türk Dil Kurumu, yıllarca Türk halkına saç baş yoldurtan yeni ‘tilcikler’ uydurmaktan vakit mi bulamadı acaba Nutuk’la ilgilenmeye? Bir zamanlar, Behçet Kemal Çağlar’ın ‘Bugünün Diliyle Atatürk’ün Söylevleri’ (1968) kitabını basmıştır mesela. Atatürk’ün sözlerinin nasıl tahrif edildiğini yıllar önce Fethi Naci ‘Atatürk’ün Temel Görüşleri’ kitabında ortaya koymuş ve şöyle demişti: ‘Varlığını Atatürk’e borçlu olan TDK bu tahriflerin hesabını vermek zorundadır.’ Nasıl çarpıtılıyor? PİYASADAKİ Nutuk veya söylevlerde birçok kelime hatalı çevriliyor. Mesela Arapça diye ‘fakat’ kelimelerinin atıldığı ve yerlerine Türkçe zannedilerek ‘ama’ların konulduğunu görüyoruz. Mesela bir yerde ‘menfaatleri’ kelimesi ‘yararları’ diye güya Türkçe’leştirilmiş. Nutuk metnini öztürkçeleştirenlerin, kendi sözlüklerine bile tutarlı kalmadıkları anlaşılıyor. Nitekim Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde ‘menfaat’i, ‘çıkar’ diye karşılamışlar; ‘yarar’ı da ‘fayda’ yerine kullanmışlar. Mesela yine aynı paragrafta ‘hukuk-ı esasiye’, ‘temel haklar’ diye çevrilmiş. Oysa burada Anayasa Hukuku kastedilmektedir, eski deyişle Esas Teşkilat Hukuku. ‘Galeyana getirmek’, ‘alevlendirmek’ haline gelmiş; ‘kavim’ kelimesi ‘topluluk’ diye karşılanmış; biraz aşağıda ise bu defa ‘kitle’ kelimesi ‘topluluk’ yapılmış. ‘İktisadî’ kelimesi neyle karşılanmış biliyor musunuz? Şaşırmayın: Tutumsal. Ayrıca araya ‘ülkü’ kelimesi sıkıştırılmış ikide bir. Acaba ‘mefkûre’ kelimesinin karşılığı olarak mı kullanılmış diye 1927 basımına baktım ve hayret: ‘Nokta-i nazar’ (bakış açısı) diye geçen yerler ‘ülkü’ yapılıvermiş. Ne var ki asıl söylemek istediğim, bu anlaşılmaz hale getirme operasyonunu Atatürk’ün eserine layık görenlerin diğer kitaplara neler yapabileceğini ortaya koymaktı. Dille istedikleri gibi oynayabileceklerini zannedenlerin içine düştüğü trajikomik durum, bir kanon olarak kurgulanan Nutuk üzerindeki mıncıklamalardan daha iyi belgelenemezdi herhalde. Bir de Falih Rıfkı Atay’a kızarlar ‘Atatürk keşke Nutuk’u hiç yazmasaydı’ dedi diye. Kendileri onu anlaşılmaz bir kılığa soktukları halde hem de... Şimdi söyleyin bakalım: Nutuk’tan sınıfımızı geçebilmiş miyiz?

Kaynak: Mustafa ARMAĞAN

30 Mart 2009 Pazartesi

I.MAHMUT

I.MAHMUD DÖNEMİ(1730-1754)
· Patrona Halil isyanını bastırdı.(1731)
OSMANLI-İRAN İLİŞKİLERİ:
· Bu dönemde TEBRİZ ve HEMEDAN alındı.
· İran şahı barış istedi.AHMET PAŞA ANTLAŞMASI yapıldı(1732)
· Buna göre:
1. Gence,Tiflis,Revan,Dağıstan Osmanlılar’a verilecek.
2. Hemedan,Tebriz,Kirmanşah ve Luristan İran’da kalacak.
· İran’da taht değişkliği ile yeniden savaş başladı.Bu svaşlar sırasında İran kaybettiği toprakları geri aldı ve İran barış istedi.Bunun üzerine Ahmet Paşa antlaşmasında geçerli olan sınırlar ile yeniden antlaşma yapıldı.
· 1743’teOsmanlı’ya tekrar saldıran iran’la savaş 3 yıl sürdü.Bu savaş sonunda kasr-ı şirin antlaşması yeniden yürürlüğe girdi.(1746)
OSMANLI-RUS ve AVUSTURYA İLŞKİLERİ:
· Osmanlı,İran’la savaşırken Rusya ve Avusturya Osmanlı’ya karşı anlaştı.İran’a karşı yardıma gelen Osmanlı kuvvetlerine Ruslar Kafkaslardan geçme izni vermedi.Bunun üzerine Ruslara savaş açıldı(1736)
· Bir süre sonra Avusturya da Rusların yanında savaşa girdi.Osmanlı her iki cephede de başarılı oldu.
· Bu sırada Osmanlı Niş’i geri aldı.Belgrad önünde Avusturyalıları bozguna uğrattı.
· Osmanlı,Ruslara karşı da başarılı oldu.Rusları kırımdan çıkardı.
· Fransa’nın araya girmesiyle Avusturya ile 1739’da BELGRAD ANTLAŞMASI yapıldı.Buna göre:
1. Kuzey Sırbistan,belgrad,banat ve batı eflak osmanlı’ya geri verildi.
· Yalnız kalan Ruslarla da 2. Kez bir belgrad antlaşması yapıldı.(1739)Buna göre:
1. Rusya savaşta aldığı yerleri geri verecek
2. Karadeniz’de savaş ve ticaret gemisi bulundurmayacak.
3. Azak kalesi Ruslarda kalacak ancak Ruslar bu kaleyi yıkacak,yerine yeni kale yapmayacak.
BELGRAD ANTLAŞMALARI OSMANLI’NIN 18. YY.’DA İMZALADIĞI SON KAZANÇLI ANTLAŞMALARDIR.

OSMANLI-FRANSIZ İLİŞKİLERİ:
· Fransa’nın 1739 Belgrad antlaşmalarında arabuluculuk yapması Osmanlı üzerinde Fransız etkisini arttırdı.Buna karşılık kapütilasyonlar yeniden gözden geçirildi.(1740)
· Bu kapütilasyonların en önemli özelliği devamlı olmasıydı.
· Fransızlar’a tanınan bu yeni haklar daha sonra diğer devletlere de tanındı.
· Bu durum ileride Osmanlı için zarar teşkil etti.

ERMENİ MESELESİ

(TEHCİR KANUNU)
Ermeni meselesi denilen olay 1915 yılında Osmanlı ordusunu arkadan vuran ve Ermenilerin bulunduğu bölgelerde masum Türk vatandaşlarını öldüren ermeni çetelerine karşı devletin almış olduğu göç kararıdır.Bu göç kararına TEHCİR KANUNU adı verilmektedir.Bu göç ettirme politikası sırasında devlet özel önlemler almıştır.
Peki tehcire neden gelindi?Aslında Osmanlı Devleti sınırlarında yaşayan Ermeniler yüzyıllar boyunca hep Türklerle dostça yaşamış ve ilişkilerinde birkaç, günlük mesele dışında bir soruna rastlanmamıştır.Hatta Ermeniler Osmanlı arşivlerinde MİLLET-İ SADIKA (Sadık millet)olarak da yerini almıştır.
Ancak özellikle Rusya’nın bölgedeki rolünü arttırma isteği ve bunun sonucunda geliştirdiği politikalar neticesinde Ermeniler de bu politikalar içinde rol almıştır.Rusya balkanlarda Osmanlı’yı parçalamak için PANSLAVİZM politikasını hayata geçirirken Osmanlı’nın doğusunda ise mezhepdaş olduğu Ermenileri kullanmıştır.Osmanlı’nın son dönemlerde zayıf hali ve toprakları üzerinde yeterince egemen olamaması rusya’nın ekmeğine yağ sürmüştür.
Rusya,balkanlar’daki politikasını rahatça Bulgarlar ve Sırplar üzerinden yürütürken Doğu politikasını da 1877-78 Osmanlı_rus savaşından sonra Ermeniler üzerinden yürütme fırsatı bulmuştur.
Savaştan sonra imzalanan ayestefanos antlaşması ile Ermeniler üzerinde ıslahat yapılacak maddesiyle ermeni meselesinin tohumu atılmış ve Ermeniler de bununla birlikte Rusya ya yakınlaşmaya başlamıştır.Ancak bu antlaşma Avrupalı büyük devletlerin girişimiyle uygulanmamıştır.Fakat BERLİN ANTLAŞMASI bunun yerine uygulanmıştır.
Bu antlaşmaların ardından artık Ermeniler de kendi içinde örgütlenmeye başlamış,Rusya başta olmak üzere İngiltere ve Fransa da Ermenileri kullanmak için harekete geçmiştir.Burada tek hedef vardır:KENDİ ÇIKARLARINA UYGUN HAREKET EDECEK VE OSMANLI’YI İÇERİDEN PARÇALAYACAK BAŞKA BİR MİLLET.Bu millet de Ermeniler olarak seçilmiştir.1890 yılında tiflis’te kurulan Taşnak Sutyun örgütü de Ermenilerin içinde nam salmaya başlamış ve Özellikle Doğu Anadolu bölgesinde faaliyetlerini arttırarak hem yandaş kazanma yoluna gitmiş hem de provakatif eylemlerine başlamıştır.
I.Dünya savaşı’nın çıkmasında bir süre önce bu örgütle birlikte Rusya, HER EVE(BU EVLER ERMENİ EVİ) BİR SİLAH KAMPANYASI BAŞLATMIŞ VE ERMENİLERİ SAVAŞTAN ÖNCE SİLAHLANDIRMIŞTIR.
I.Dünya savaşının çıkmasıyla birlikte Ruslar ,Erzurum ve Van’ı gözüne kestirmiştir.Artık burada ermeniler’in harekete geçme zamanı gelmiş ve ilk olarak Van’da çıkan isyanla birlikte kısa sürede ermeni nüfusunun olduğu her yerde ayaklanmalar başlamıştır.Bu ayaklanmalardan başka Kafkas cephesinde savaşan Osmanlı ordusunun arkasında hem orduyu tehdit etmişler hem de orduya ait lojistik birimleri başta olmak üzere birçok ordu malına zarar vermişlerdir.Hatta daha da ileri giderek cephe gerisinde yaralı asker taşıyan araçlara saldırmışlardır.Osmanlı telgraf hatlarını kesmişlerdir.Bu da yetmiyormuş gibi bölgedeki masum halkı katletmişlerdir.
İşte bu oluşumların sonucunda Osmanlı Devleti Tehcir Kanunu çıkarmak zorunda kalmıştır.Tehcir kanunu,tüm Ermenileri kapsamamaktadır.Sadece olaylara karıştığı tesbit edilen Ermeniler bu kanuna tabi tutulmuştur.Kanun çıkarıldıktan sonra ilgili kişilere tebligat yapılarak 15 gün mühlet verilmiş ve bu süre sonunda Osmanlı jandarması eşliğinde göç ettirilmiştir.Göç edenlere günlük yevmiye bile hükümet tarafından verilmiştir.Göç ettirilen Ermenilerin malları da devlet güvencesine alınmıştır.
Tabi bu göç ettirme sürgün politikası değildir.Yine göçe tabi Ermeniler Osmanlı Devleti sınırları içinde bir bölgeye naklolunmuştur.Bunlar kayıt altına alınmıştır.
Kısacası bugün karşımıza getirilen ermeni meselesi bir devletin meşru hakkını kullanmasından başka bir şey değildir ki Osmanlı bunu en nazik şekilde kullanmayı tercih etmiştir.Buna benzer tehcir meselesini A.B.D.’nin II. Dünya savaşı sırasında ülkesindeki Japonlara uyguladığını görmekteyiz.Hele ki japonlar Ermeniler gibi de bir katliama girişmeden bu başlarına gelmiştir.
Bu bağlamda bizler ermeni meselesi ya da soykırım denilen meseleyi tarihteki arşivlerimiz ve görgü tanıklarımızla yalanlamaktayız.Bu yalanlama sadece bizim içimizden değil,Avrupalı devletlerin bu olayların içinde bulunmuş asker ve diplomatlarından de gelmektedir.Bugün bizler temiz tarihimizle bu konun tarihçiler nezdinde tartışılmasını isterken ermeni diasporası bunu siyasi arenaya sürüklemede direnmektedir.Bu durum da onların kendi tarih ve iddialarına güvenmediğinin açık bir kanıtıdır.
KAYNAKÇA:
1. http://www.soykirimyalani.net/
2. Devlet arşivleri genel müdürlüğü
3. Osmanlı Araştırmaları vakfı

HZ. MUHAMMED'İN HAYATI(S.A.V)(KISA BİLGİ)

HZ. MUHAMMED’İN PEYGAMBERLİK ÖNCESİ HAYATI
· 571 yılında Mekke’de doğdu.
· Annesi:Amine Babası:Abdullah
· Babası Hz. Muhammed ölmeden önce ölmüştür.Altı yaşında iken annesini kaybetti.Dedesi Abdülmuttalip O’na sahip çıktı.8 yaşında dedesini kaybetti.Bunun üzerine amcası Ebu Talib’in yanında büyüdü.
· Hz.Muhammed halk arasında güvenilir,doğru ve dürüst olarak bilinirdi.Hatta kabileler arasında anlaşmazlıkları çözmek için hakem tayin edilirdi.
· 25 yaşında Hz. Hatice ile evlendi.
· Kendisinin güvenilirliği dolayısıla kendisine “MUHAMMED’ÜL-EMİN” ünvanı verildi.

HZ. MUHAMMED’İN PEYGAMBERLİĞİ
· Kendisi sürekli Nur Dağı’ndaki HİRA MAĞARASINA çekilir ve burada yalnız kalırdı.
· 610 yılında 40 yaşında iken ramazan ayının 27. Gecesi kendisine peygamberlik verildi.
· Cebrail gelerek kendisine ilk vahyi iletti.İlk vahiy “OKU.YARATAN RABBİNİN ADIYLA OKU”
· İlk vahiyden sonra Cebrail uzun süre görünmedi.daha sonra tekrar gelen Cebrail Hz. Muhammed’!e Allah’ın dinini yayması için görevlendirildiğini söyledi.
· İlk Müslüman Peygamberimizin eşi Hz. Hatice’dir.
· 2.Hz.Ali 3.Kölesi Hz. Zeyd ve Hz. Ebubekir’dir.
· Müşrikler ilk dönemler Hz. Muhammed’i önemsemediler.Sonra inananların artması üzerine müşrikler Müslümanlara türlü türlü işkenceler yapmaya başladılar.
· Bunun üzerine Hz. Muhammed bir grubu Habeşistan’a gönderdi.
· Hz. Muhammed Mekkeliler’in tepkilerine rağmen İslamiyet’i tebliğ etmeye devam etti.
· 619 yılında ,Kabe’yi ziyarete gelen 6 medineli ile Akabe denilen yrde görüştü ve İslam’ı tebliğ etti.Medineliler de kabul etti.
· 621 ve 622 yıllarında Medineliler’le iki kez daha görüşme yaptı.Bu görüşmeler tarihte 1. Ve 2. Akabe Biatları adını aldı.
· Bu görüşmelerede Medineliler Hz. Muhammed’e sadık kalacaklarına söz verdiler.
· Bunun üzerine Mekkeli Müslümanlar Medine’ye göç etmeye başladılar.

18.YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ DOĞU SİYASETİ

18.YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ DOĞU SİYASETİ

· 18.yy. da İran iç karışıklıklarla boğuşuyordu.Rusya bu durumdan yararlanmak istedi.Rus ordularının İran’a girmesi üzerine IOsmanlı da Kafkaslardan İran’a girdi.Osm. ile Rusya karşı karşıya kaldı.Fransa’nın araya girmesiyle barış antlaşması imzalandı.
· 1724 yılında yapılan İSTANBUL ANTLAŞMASIYLA Osm. Ve Rusya İran topraklarını kendi aralarında paylaştılar.
· Ancak İran’la tekrar başlayan savaşlar 1746 yılında sona erdi ve Kasr-ı şirin antlaşmasına uygun tekrar antlaşma yapıldı.


MÜLTECİLER SORUNU:

· Osmanlı tarihin çeşitli dönemlerinde zor durumda kalan topluluklara kapılarını açtı.
· Osmanlıya ilk mülteci kafilesi 1492 yılında İspanya’dan kaçan Yahudilerdir.Yahudilere kapılarını açan tek ülke Osmanlı devleti’dir.
· Osmanlı’ya sığınan ikinci grup 1768’de Ruslardan kaçan ehlilerdir.
· 1783 yılında Ruslar kırımı Osmanlıya katınca kırımdan kaçan Müslümanlar mülteci olarak Osmanlı topraklarına sığındılar.
· 19.yy. da Osmanlı’yı uğraştıran en önemli sorun Macar ve Leh mültecilerdir.


OSMANLI-RUSYA,AVURSTURYA İLİŞKİLERİ
· Ruslar osmanlı’nın savaşamayacak durumda olduğunu biliyordu.
· Bu amaçla yeni isteklerde bulunuyor,onu güç duruma düşürüyordu.
· Kırımı ele geçirerek Osmanlı toprakları üzerinde yayılma siyaseti izlemeye başladılar.

GREK PROJESİ:
ü Rusya ve Avusturya Osmanlı’ı parçalamak üzere anlaştılar.Bu plana GREK PROJESİ denir.Buna göre:
1. Eflak ve boğdan’da bir DAÇYA DEVLETİ kurulacak
2. Sırbistan,Bosna ve hersek’i avus. Alacak.
3. Bizans imp. Yeniden kurulacak.

ü Bu planı öğrenen Osmanlı 1787 yıulında Rusya’ya savaş açtı.Bir süre sonra Avusturya da savaşa katıldı.
ü Osmanlı ile Avusturya arasında ki savaş 1791 yıolındaki ZİŞTOVİ ANTLAŞMASI ile sona erdi.Bu antlaşmaya göre avus. Eski sınırlarına çeklildi.
ü Rusya ile balkanlarda ve kafkasta savaşa devam edildi.Osmanlı savaşacak durumda değil;Rusya ise yalnız kaldığı için barış taraftarıydı.Bunu üzerine Rusya ile barış imzalandı.
ü 1792 yılında yapılan YAŞ ANTLAŞMASI’na göre:
1. Osmanlı kırımın Ruslara ait olduğunu kabul edecek.
2. Dinyester ırmağı iki devlet arasında sınır olacak.
3. Özi kalesi Ruslara bırakılacak
4. Ruslar savaş sırasında aldığı yerleri geri verecek.






OSMANLI-FRANSA İLİŞKİLERİ:

· Fransa yedi yıl savaşlarında İngilizlere yenilmiş ve sömürgelerinin çoğunu kaybetmiştir.
· Fransa bu kayıplarını mısır ı alarak gidermek istiyordu.Amaç:
1. İngilizlerin doğu sömürgeleriyle olan ilşkilerini engellemek
2. Kızıldeniz ve süveyşteki İngiliz egemenliğine son vermek.
3. Mısırın doğal k,aynakları
· Bu nedenlerle Fransa mısıra girdi.İlk dönemler başarılı olmasına karşın daha sonra Osmanlı Fransa yı yendi ve1802’de yapılan EL-ARİŞ ANTLAŞMASI’yla Osmanlı tekrar mısır a hakim olsu.
· Bu antlaşma ile Fransa nın akdeniz’de etkinliği sona erdi.
· Bu dönemde İngilizler ile Fransızlar birbirleriyle savaştı.
· 1804’te napolyunun kendini imparator ilan etmesi üzerine yeniden Fransa osm ilişkilerinde dostluk oldu.
· Osm.,rus ve İngilizlere karşı Fransa ile yakınlaştı.Bu durumdan faydalanmak isteyen osm. Rus yanlısı eflak ve boğdan beylerini görevden alıp boğazları Ruslara kapattı.
· İngiliz ve Ruslar boğazların açılmasını istedi;osm. Bunu kabul etmedi.
· Bu sırada Napolyon,rus çarı ile anlaştı.Bunun üzerine osm. İngiliz ile anlaştı.İki devlet arasında ÇANAKKALE(KALE-İ SULTANİYYE) ANTLAŞMASI imzalandı.Bu anlaşma bir ittifak anlaşmasıdır.(1809)Buna göe:
ü Barış zamanı tüm savaş gemilerine boğazlar kapalı olacak.
· Bir ara durmuş olan osm-rus savaşı yaniden başladı.Ruslar kuzey Bulgaristan ı işgal etti.Bunun üzerine 1812’de BÜKREŞ ANTLAŞMASI İMZALANDI.Buna göre:
1. Besarabya Ruslara bırakılacak
2. SırplAra bazı haklar tanınacak
3. Eflak ve boğdan osam. Ya geri verileek.
4. Prut ırmağı iki ülke için sınır kabul edilecek.